IŞIKLI GÖKGÖL SULAK ALANI
KAYNAK DEĞERLERİ
Gökgöl ve Işıklı Gölleri Sulak Alan Yönetim Planı 28.12.2010 tarihinde onaylanıp yürürlüğe girmiştir. Orman ve Su İşleri Denizli Şube Müdürlüğü bu planın yürütülmesiyle ilgili olarak çalışmalarına devam etmektedir.
Işıklı Gölü ve Gökgöl; Ege Bölgesi'nin İç Batı Anadolu Bölümü'nde, Denizli İli Çivril İlçesi'nin 12 km. güneydoğusunda, Akdağ ile Bozdağ kütleleri arasında, güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda uzanan tektonik kökenli bir depresyonun en çukur kesiminde yer almaktadır. Çivril ovası, su kaynakları bakımından zengin bir potansiyele sahiptir. Ovadaki en büyük akarsu Menderes Nehri'dir. Sandıklı Havzası'nın sularını drene eden Kufi çayı, güneydoğuda Dinar yakınlarından kaynağını alan Dinar Suyu, Işıklı Gölüne dökülerek Büyük Menderes nehrini besler. Nehir Işıklı Gölü'nden sonra Baklan Ovasına geçer.

Kufi çayı kaynağını Sandıklı Ova'sının kuzey ve doğusundaki dağlardan almaktadır. Kufi çayı 1952 yılına kadar ilçe merkezi yakınlarından geçerek, B.Menderes'e karışmaktaydı. Bazı yıllar meydana gelen sel ve taşkınlar, ilçe merkezinde ve ovada maddi hasarlar meydana getirmekteydi. Işıklı Gölü etrafındaki setlerin yapımından sonra, Kufi Çay'ın yapay bir kanalla Işıklı Gölüne bağlanması ve Büyük Menderes'in sularının kontrol altına alınarak Işıklı Regülatörü'nün yapılmasıyla ovada sel ve taşkınlar büyük ölçüde önlenmiştir.
Sulama mevsiminin başladığı Haziran ayından itibaren, nehre bırakılan su azalmakta, sulamanın sona erdiği Eylül ayından itibaren artmaktadır. Çivril ovası'nda sulu tarımın yaygınlaşmasıyla yerüstü ve yer altı su kaynakları daha fazla kullanılmaya başlanmıştır. Böylece Büyük Menderes'in akım ve rejim özelliklerine müdahale yapılmıştır. Çivril ovasındaki sulama projelerinin tamamlanmasıyla, Işıklı Gölü'nden Büyük Menderes nehrine kontrollü su bırakılmaya başlanmıştır. Yağış ve kar erimelerinin bol olduğu kış ve ilkbahar mevsimlerinde, sular gölde tutulmakta, Büyük Menderes'e gölün kapasitesinin üzerindeki sular bırakılmaktadır. Yağışın az olduğu yıllarda nehre bırakılan su miktarı kısıtlanmakla birlikte, son yıllarda belli miktarda su düzenli olarak nehre bırakılmaktadır.

Işıklı Gölü Büyük Menderes Nehrini besleyen kaynakların üzerinde, Akdağ'ın güneyinde yer alan maksimum 7 m. derinliğinde tatlısu gölüdür. Göl; Kufi Çayı, Akçay, Işıklı kaynakları, yeraltı suları ve Büyük Menderes'in yukarı havzadaki iki büyük kolu tarafından beslenir. Işıklı gölün orta kesimlerinde kuvvetli rüzgârlarla yer değiştiren saz adacıkları, kuzey doğusunda sazlık ve bataklık alanlar bulunmaktadır. Bu adacıklar su kuşlarının barınma ve üreme yerleridir. Yüzölçümü 7300 ha. koordinatları 38º14'K 29º55'D, rakım 821 metredir. Kurak ve yağışlı dönemlerde alanı genişleyip daralır. Kuaternerdeki tektonik olaylar sonucu, Kufi çayının taşımış olduğu alüvyonların ovanın güneydoğusundaki çukurluğun batısında birikmesiyle oluşmuştur. Gölün batı, güney ve doğu kıyıları seddelerle çevrilidir. Bugün sulama amaçlı rezervuar olarak kullanılmaktadır.
Işıklı Gölünün 3 km. batısında, B. Menderes Nehri'nin üzerinde yer alan Gökgöl ise, Işıklı Gölünü çeviren seddin sona erdiği güney kesimindeki bağlantı ile bu göle dökülür. Bağlantının doğu-batı doğrultusunda uzunluğu 8.5 km.'dir. Işıklı Gölünü besleyen önemli bir kaynak özelliği taşıyan Gökgöl; 300 ha. bir göl aynası ile çevresindeki sazlık ve bataklıktan oluşan 700 ha. Gökgöl ekosistemi yer almaktadır. Doğudan ve kuzeyden Akdağ, batıdan Akçay'ın taşımış olduğu alüvyonlardan meydana gelen, Gümüşsu ovası ile çevrilidir. Göl alanının yaklaşık 900 ha.'lık kısmı denizden 819 - 820 m. yüksekliktedir. Gökgöl; Büyük Menderes Nehri, kaynak suları, Akçay ve yüzey suları tarafından beslenir. Fazla sularını Işıklı Gölü'ne boşaltır. Işıklı Gölünde su düzeyi yükseldiği zaman, buna bağlı olarak Gökgöl'ün de su düzeyi yükselir. Haziran ve Temmuz aylarında iki gölün seviyesi birbirine çok yakındır.

Haziran ayından itibaren düşmeye başlayan seviyeler Eylül'de minimum değere iner. Bu aydan itibaren tekrar yükselmeye başlayarak Mayıs'ta zirveye çıkar. Eylül-Şubat döneminde Gökgöl'ün su seviyesi Işıklı'ya göre biraz daha yüksektir. Ancak, her iki gölün seviyesinin yüksek olduğu Mart - Haziran devresinde aralarındaki fark çok azdır.
Işıklı Gölü etrafında düzenlemeler yapılmadan önce, Gökgöl daha dar bir alan kapladığı için yükseltisi 820 m.'nin üzerinde olan arazilerde tarımsal faaliyetler yapılabiliyordu. Düzenlemelerden sonra Gökgöl'ün su seviyesi yükselerek, önceden tarım yapılan alanlar yüksek taban suyu nedeniyle tarım dışı kalmıştır. Göl etrafındaki arazilerin toprak profillerinde bulunan organik madde, taban suyunu çabuklaştırıcı bir etki yapmakta, gölde su seviyesi düştüğünde civar arazilerin taban suları kısa sürede düşmektedir. Seviye yükseldiğinde ise arazilerden göle doğru olan taban suyu tahliyesi güçleştiği gibi, gölden çevreye doğru taban suyu akımı başlamaktadır. Işıklı Gölü ve civarındaki düzenlemelerden sonra yükseltisi 823 m.'ye kadar olan arazilerde yüksek taban suyu nedeniyle tarım yapmak imkânsızlaşmış ve DSİ tarafından bu araziler kamulaştırılmıştır. Bu bakımdan Gökgöl köyünün tarım alanları yok denecek kadar azdır.

BULDAN YAYLA GÖLÜ
KAYNAK DEĞERLERİ
Süleymanlı Gölü, Denizli Orman Bölge Müdürlüğünün 2 Nisan 1985 tarih ve OKYM 57/9-131 sayılı teklifi üzerine, 1985 tarihinde Orman İçi Dinlenme Yeri olarak tescil edilmiştir.
Süleymanlı Gölü Mesire yeri 13.07.1995 tarih ve 6 nolu kararla Mahalli Çevre Kurulu "Yayla gölü su toplama havzasının " Su kirliliği Kontrol Yönetmeliği Hükümlerine" göre koruma altına alınması ve bu bölgedeki Süleymanlı Köyünün "Köy yerleşik Alan Sınırlarının" belirlendiği şekilde aynen korunmasına" karar verilmiştir.
Süleymanlı Gölü Mesire yerinin mevcut gelişim planında öngörülen yapı ve tesislerin Mahalli Çevre Kurulu Kararına göre uygulanamayacağından Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğümüzün B.18.0.DKMP.0.04.01-510-02/46 sayılı ve 07/04/2006 tarihli Olur'larıyla bu yerin Mesire yeri tescili iptal edilmiştir.
Süleymanlı Gölü, Denizli'ye 55 km ve Buldan'a 8 km mesafededir.
1155 rakıma sahip Süleymanlı Gölü 50 hektarlık bir alanı kapsamaktadır.
.jpg)
Süleymanlı Gölü, yüksek bir yayla çukurunda yağmur sularının toplanmasıyla ortaya çıkmıştır. Gölü sürekli besleyen herhangi su kaynağı mevcut değildir. İklimsel şartlara bağlı olarak su birikimi artmakta veya azalmaktadır. Zaman zaman taşacak derecede su toplanması üzerine gölün alçak kısımlarına set yapılmıştır. Gölün hâlihazırdaki su durumu normal seviyededir.
Göl, yaban ördeği ve leylek gibi kuş türlerine barınak teşkil eden, nilüfer de dahil bazı sucul bitki türlerine sahip, içinde yüzülebilecek su derinliği olan, bir "Sulak alan Ekosistemi" olarak günümüze kadar işlevini sürdüren önemli bir doğal kaynaktır.
Önceki yıllarda gölde yapılan hasır üretiminin tamamen durması sonucu kamışlar(sazlar) hemen hemen gölün tüm alanını kaplamıştır.Gölde kamışların tüm alanı sararak artan transpirasyonla su kaybını önlemek ve su kuşlarına habitat oluşturulması için kıyı çizgisindeki kamışlar biçilmelidir.
Göl güneyini çevreleyen ve batıya doğru uzanan çayırlık alanlar köylülerce mera olarak kullanılmaktadır. Bu meralarda hayvan otlatmacılığı, doğudaki ormanlık alanların içerisine kadar devam etmektedir. Yöre halkının büyük bir kısmı geçimini hayvancılıkla sağlamaktadır.
Yörede tarım ise çok az yapıldığı, yeni tarım alanların açılmadığı, mevcut tarım arazilerinde hayvansal gübre kullanıldığı ve tarım ilaçları kullanılmadığı görülmüştür.

Sulak alanın ekolojik karakterini ve fonksiyonlarını olumsuz yönde etkileyecek yönde yerüstü ve yer altı suyu alınmamaktadır.
Gölün batı ve kuzey kıyıları ile stabilize yol arasında kalan bölümleri halihazırda plansız bir şekilde günübirlik piknik amaçlı olarak kullanılmaktadır.
Güney batısında bir ev ve evin belli bölümü lokanta olarak kullanılan ve batı kıyıda yer alan Köy Tüzel Kişiliğine ait motel+lokanta tesisi, 6 odada 12 yatak kapasitesi ve lokantası ile kullanım sezonu boyunca yöreye gelenlere hizmet vermeye çalışmaktadır. Özel İdareye ait tesisin motel kısmı 3-4 yıldır pek işletilmemektedir. Bu tesislerin alanın ekolojik yapısına hiçbir olumsuz etkisi görülmemiştir.

BEYLERLİ GÖLÜ YABAN HAYATI GELİŞTİRME SAHASI
KAYNAK DEĞERLERİ
Beylerli Gölü, Doğa Koruma ve milli Parklar Genel Müdürlüğümüzce yeniden değerlendirilerek 4915 sayılı Kara avcılığı Kanununun 4.maddesi uyarınca Bakanlar kurulunun 07.09.2005 tarih ve 2006/9453 Sayılı Kararı ile kararlaştırılmış; 16.10.2005 tarih ve 25968 Sayılı Resmi Gazetede Yaban Hayatı Geliştirme Sahası olarak tescil edilmiştir. 920 ha büyüklüğündedir.
Saha Çaltı köyü ile Beylerli kasabası arasındadır.
Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü'nün 1946 yılında yapmış olduğu Türkiye Jeolojik haritasına göre tarım sahaları ile göl yatağı tamamen alüvyon olup 3.zaman devrine aittir. 3.zaman arazisi, eski devirlere ait formasyonlar üzerinde genel olarak aykırı tabakalaşma gösteren çok fosilli tabakalardan oluşmuştur.
Saha genellikle karasal iklim içerisindedir. Bu iklim kışları soğuk ve yağışlı, yazları ise kurak ve sıcaktır. Yağışlar genellikle kış ve ilkbahar aylarında olur.
Sahanın göl çevresinde yer yer bataklık ve büyük bir kısmı sazlıklarla kaplı olup, gölü besleyen küçük pınarlar mevcuttur. Sahanın en önemli su kaynağı değirmen deresidir.
Sahanın Doğu ve Güney sınırı olan Çaltı-Beylerli asfaltının çevresi ağaçlandırma sahası olup, diğer sınırları tarım arazileri ile çevrilidir.
.jpg)
Sahanın sınırları içerisinde ağaç ve çalılar bulunmamaktadır. Sahada çeşitli çayır otları, Sütleğen (Euphorbia ssp.), Papirüs otu (Cyperus ssp.) ve sazlardan; saz (Scirpus ssp.), hasır sazı (Juncus ssp.), Çayır sazı (Carex ssp.), su kamışı (Tyhaceae), Böğürtlen( Rubus canascens), çayır ve otlar, kamış ve bataklık sazları mevcuttur. Otlar ve sazların sahaya oranı % 60'dır. Saha da yosun az miktarda bulunup, mantar ve likenler yönünden fakirdir.
Aşırı yaz kuraklığı ve gölü besleyen kaynakların azlığı nedeni ile bazı yıllarda göl sularının azalması sonucu pek az miktarda Boz Ördek (Anas strepera). Yeşilbaş (Anas platyrhynchnos), Turna (Grus grus), Sakarmeke (Fulica atra) ve Saz tavuğu (Porphyrio porphyrio) gibi su kuşlarına az rastlanılır.
Göl iklime bağlı olarak bazı yıllar en doygun hale gelirken, bazen de suyun çok azaldığı görülmüştür. Gölde sazan balıkları mevcuttur.
GERÇEKLEŞTİRİLEBİLECEK FAALİYETLER?
Kuş gözlemciliği, Manzara seyri, Doğa yürüyüşü, Sportif olta balıkçılığı,
NASIL ULAŞILABİLİR?
Saha Çaltı köyü ile Beylerli kasabası arasındadır.
NELER GÖRÜLEBİLİR?
Beylerli gölü, Birçok kuş türü,

ÇİVRİL AKDAĞ YABAN HAYATI GELİŞTİRME SAHASI
KAYNAK DEĞERLERİ
Saha ilk olarak Akdağ Yaban Hayatı Koruma Sahası ismiyle 12/6/1976 tarihinde, 14.978 ha'da tescil edilmiştir. Akdağ, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğümüzce yeniden değerlendirilerek 4915 sayılı Kara avcılığı Kanununun 4.maddesi uyarınca Bakanlar kurulunun 7.09.2005 tarih ve 2006/9453 Sayılı Kararı ile kararlaştırılmış; 16.10.2005 tarih ve 25968 Sayılı Resmi Gazetede Yaban Hayatı Geliştirme Sahası olarak tescil edilmiştir. Bakanlar Kurulunun 13/09/2006 tarih ve 2006/10966 sayılı kararı ile sınır değişikliği yapılarak bugünkü hali ile 5.10.2006 tarih ve 26310 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Saha Tabiat Parkı ile beraber 10.634 ha olup Tabiat Parkı hariç 4388,5 ha'dır.
Saha Kuzey batıdan-güney doğuya doğru alçalan üç silsile halinde uzanmakta olup, Batı Anadolu dağ sıralarına dik konumdadır. Bu nedenle de Büyük menderes vadisi boyunca Ege'ye açılır.
Saha Akdeniz iklimi ile Marmara iklimin, iç Anadolu step iklimine yakın olan yerinde bulunmaktadır. Saha Akdeniz iklim bölgesindedir. Bu bölgenin hakim iklim tipi, oldukça yüksek yağış, karakteristik ve tipik şiddetli yaz kuraklığıdır. Ormanların bulunduğu alanlar, yüksek rakımlı olduğu için yazları sıcak, kışları ise soğuktur.
.jpg)
Sahadaki en büyük ana dere sırasıyla Karanlık dere, Ortakopuz deresi, Akçay deresi ve Akdere isimleri ile birbirini takip eden ve Tokalı kanyonu'nu geçen deredir. Sahadaki ikinci anadere Bakırlı dere, Kavakalanı deresi, Kocadere isimleriyle birbirini takip eden ve sahanın kuzey sınırım oluşturan deredir. Sahada bunların dışında yukarıdaki ana derelerle bağlantılı yada bağlantısız, sulu yada kuru birçok dere mevcuttur.
.jpg)
Saha Afyon Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ile beraber 600'ün üzerinde geyiği barındırmaktadır. Saha içinde yerleşim yeri bulunmayışı, ilk etapta insan baskısından uzak oluşu ve sayısal olarak önemli miktarda geyiği barındırması, ayrıca sahada Kurt, Çakal, Vaşak, Yılkı atları ve Engerek yılanı gibi önemli türlerin bulunması, sahanın Yaban Hayatı Geliştirme Sahası olmasında önemli sebeplerdendir.
GERÇEKLEŞTİRİLEBİLECEK FAALİYETLER?
Av Turizmi, Av ve Yaban Hayvanları Gözlem Turları, Doğa Yürüyüşleri, Kanyon Geçişi, Fotoğrafçılık, Kuş Gözlemciliği,
NELER GÖRÜLEBİLİR?
Tokalı Kanyonu, Sığır Kuyruğu Yaylası,
-Obruk yaylasının kuzey batısında Porsuk ağacı (Taxus baccata) topluluğu
-İlk defa bu alandan bilim dünyasına tanıtılan Barbarea hedgeana, Polygonum afyonicum bitkileri
-Kızıl Geyik, Yılkı Atları,
-Kızıl Akbaba, Kara Akbaba, Sakallı Akbaba, Akkuyruk Kartal, Kaya Kartalı ve Küçük Kartal Gibi Yırtıcı Kuşlar
CANKURTARAN GÜNÜBİRLİK KULLANIM ALANI
Honaz Dağı Milli Parkı sınırları içersindedir. Denizli ili Cankurtaran Mahallesi sınırları dahilindedir.1987 yılından beri faaliyet göstermektedir. Alanı 57 ha'dır.Alanda yeterli sayıda piknik ünitesi, giriş kulübesi, bekçi evi, 3 adet 3+3 WC, seyir terası ve 2 adet bungalov vardır. Ulaşım Honaz ilçesi içersinden ve Denizli – Antalya yolu üzerindeki giriş kapısından yapılmaktadır.
Alan müstecir tarafından işletilmektedir.


